NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
هَنَّادُ
بْنُ
السَّرِيِّ
عَنْ أَبِي
الْأَحْوَصِ
عَنْ أَبِي
إِسْحَقَ عَنْ
عَمْرِو بْنِ
مَيْمُونٍ
عَنْ مُعَاذٍ
قَالَ كُنْتُ
رِدْفَ
رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
عَلَى حِمَارٍ
يُقَالُ لَهُ
عُفَيْرٌ
Muaz (r.a.)'dan;
demiştir ki.
'Ben Ufeyr denilen bir
merkebin üzerinde, Rasûlullah (s.a.v.)'in terkisinde idim."
İzah:
Buhari, cihad, Müslim,
iman; Nesâî, hac
Ridf (veya) redif:
Hayvan üzerinde bulunan bir kimsenin terkisine yani arkasına oturandır.
Ufeyr: Nebi (s.a.v.)'în
merkebinin ismidir. Bu kelimenin aslı "a'fer" olup, kaideye göre
"üayfîr" şeklinde tasgir yapılması gerekirken, kaideye aykırı olarak,
elifi hazfedilmek suretiyle "ufeyr'* şeklinde tasgir edilmiştir. Nitekim
"esved" kelimesini de bu şekilde kaideye aykırı olarak 'süveyd'
şeklinde tasgir edilmiştir. Oysa A*fere benzeyen Ahmer ve Esfer gibi kelimeler,
kaideye uygun olarak ühaymir ve üsayfir şeklinde tasgir edilmişlerdir. Bu
hayvana ceylan gibi hızh koştuğundan dolayı bu ismin verildiğini söyleyenler
bulunduğu gibi bu hayvanın toprak gibi boz renkli olduğu için bu ismi aldığını
söyleyenler de vardır. Çünkü araplar beyaz ve kızıl karışımı toprağa
“afre" derler.
Hayvanlara özel isim
vermek araplann eski adetlerinden kalma bir âdettir. Eski araplar, silahlara ve
harp aletlerine de özel isimler verirlerdi. Hz. Nebi Arapların bu adetini
tasvib ve takrir etmiş, kendisi de kılıcına, "zülfikar" bayrağına;
" = El-ukab", zırhına, "zat-ül-Füdûl", katırına; = "düldül" ismini vermiştir.